Düşünce Okuma
Berkeley’deki California Üniversitesi’nde görevli bilim insanlarının üzerinde çalıştığı sistem sayesinde, insanların rüyalarında, hafızalarında ve düşüncelerinde yer alan görsel unsurlar, gelecekte ekrana yansıtılabilecek. Bilim insanı Dr.Jack Gallant, beynin aktivitelerini tararken, kişinin o an ne düşündüğüne dair net resimlerin ortaya çıkaran bir teknolojinin imkansız olmadığını, bir beyin okuma cihazının kişinin daha önce yaşadığı ve hafızasında kayıtlı olayları görüntüleyebileceğini söylüyor.Bu olay da, manyetik resonans görüntüleme (fMRI) aletinin, beyinin değişik bölgelerindeki kan dolaşımınındaki değişiklere dayanarak, beyin aktivitelerinin görüntülerini oluşturan standart bir tekniğe dayanmaktadır.
Bu teknikteki ilk adım, kod çözücü yazılımın, deneğin görsel korteksini binlerce görüntüyü 5 saatti aşkın süre içerisinde seyrederken taramasıdır. Bu işlem, kod çözücüye (decoder) kişinin nasıl beyinin görsel bilgiyi kodladığına dair bilgi vermektedir. Daha sonraki adım, kod çözücünün izleyicinin beyin aktivitelerinin yeni bir takım görüntüleri izlerken ortaya koyabileceği olası görüntüleri tahmin etmesidir. Son olarak da, önceden gözlemlenmiş beyin aktiviteleri ile olası beyin aktivilerinden oluşan görüntüler karşılaştırılır. Sonuçlar oldukça gelecek için ümit vadetmektedir.
Yukarıdaki makaledeki düşüncenin görüntüye dönüşmesinin yakın bir gelecekte gerçekleşebileceğini düşünerek, bu olayı biraz daha derinden inceleyelim… Beyindeki zihinsel faaliyet, hücreler arasındaki bioelektrik akışının bir alet ile deşifre edilerek, farklı yoğunluktaki bioelektrik akış, elektromanyetik dalga haline gelmekte ve dalgalardan kaydedilen titreşimlerin yoğunlaşıp, “görüntü” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu görüntü, düşüncenin içerdiği anlama göre de şekil almakta ve kişinin kendi yarattığı enerjinin hologramik görüntü olarak ortaya koymasıdır. Fizik-madde boyut içerisindeki bu düşüncenin görüntüye dönüştürülmesinin deşifresi bir decoder tarafından yapılmaktayken, madde ötesi yaşamda da, beynin madde boyutunda ürettiği taşıyıcı dalgalara yüklenerek, hologramik mikrodalga bedenden ses ve görüntü olarak tüm yaşanılanlar deşifre olacaktır. Yani bizler, fizik- madde yaşantımızda ürettiğimiz decoderlarımızla tüm düşüncelerimizin görüntülerini sonsuza kadar yanımızda taşıyacağız.
Yorum Attığınız İçin Teşekkür Ederiz
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)